25 Ocak 2007 Perşembe

O, seni sadece hayra çağırır...

Ebû Tâlib, müsamahakâr bir babaydı ve yeğenine olan güveni sonsuzdu. Bir gün oğlu Ali'yi, 
Allah Râsulü'nün arkasında namaz kılarken görmüştü Ebû Tâlib. Yeğenine vahyin gelişinden.. 
Hira'ya gidip aylarca orada kalışından haberi olmuştu ama oğlu Ali'nin de Muhammed'e tabi 
olduğunu henüz bilmiyordu. Sessiz kalmayı tercih etti bir müddet; ancak fetânet sahibi küçük Ali daha atikti. İşin gerçek mahiyetini bilememekten kaynaklanan olumsuz düşünce içine giriverir endişesiyle ve namazını bitirir bitirmez doğruca babasının yanına koştu ve;

- Ey babacığım! diye başladı sözlerine... Kadife gibi, yürek okşayan bir ses tonuydu bu. Ve şöyle devam etti;

- Ben, Allah'a ve Rasûlullah'a iman ettim. O'nun getirdiği her şeyi de tasdik ediyorum. Ben, baba.. ben.. Muhammed'e tabi oldum!

Yeğeni Muhammed'i bilip tanımasa Ebû Tâlib, böyle bir değişikliğe asla müsaade etmez ve karşı koyardı. Ancak peşinden gidilen başkası değil Muhammed'di ve;

- O, seni sadece hayra çağırır; yoluna devam et oğlum! deyiverdi. (1)




1 : İbn Hişam, es-Siretü'n Nebeviyye, 2/86
Kaynak : "Fütüvvet Ruhunun Aşkın Kahramanı Hz. Ali" syf : 19, Bekir Burak, Rehber Yayınları , 2005
Sesli Kitap : Burç FM İfran Sızıntıları Programı , Bölüm 17, Dakika 19:00

Hiç yorum yok: