13 Temmuz 2008 Pazar

Ebu Zerr El-Gıfarî (ra)

Bir aralık, Hz. Ebu Zerr gelir Müslüman olur.. bu heyecanlı insanın, o devrede Mekke’de bulunması, hem kendi hem de diğerleri için zarar doğuracağından Allah Resûlü onu, kabilesine geri gönderir ve orada irşada memur eder.. ve ilavede bulunur:
“Bizim galebe çaldığımız devri gözet; ve işte bize, o zaman gel!”
Ebu Zerr (ra), Hayber’in fethinden sonra gelir ve Allah Resûlü’ne dehalet eder. Hâlbuki o, daha Mekke döneminin ilk yıllarında Müslüman olmuştur.[1] Ebu Zerr (ra) âbiddi, zahitti.[2] Ebu Zerr, bugünün içtimaîyatçılarının aklını döndürecek şekilde içtimaî adaletçi; hatta sosyalist yazarlara göre, ilk sosyalizm düşüncesini ortaya atan insandı. -Bu düşünceleri onların olsun- Yani fakirlik ne demektir? Fakirliğe karşı savaş nasıl verilir? Bunu ilk ortaya atan kahraman Ebu Zerr’dir. Aynı zamanda o, cennetin kendisine müştak olduğu insanlardan biridir.[3] Bütün bunlara rağmen bir gün Allah Resûlü’ne geldi ve şöyle dedi:
“Bana da bir imaret ver Ya Resûlallah!”
Yani, bir ordunun başında kumandan veya bir vilayetin başında vali olayım. Bir yerde beni de vazifelendir. Allah Resûlü ona şu cevabı verdi:
“Sen zayıfsın bu işler çok ağırdır Ya Ebâ Zerr! Böyle bir vazifeye talib olma. Bu vazife ona talib olana verilmez!”[4]

O, Ebu Zerr’e böyle derken, Hz. Ebu Bekir ve Ömer’e aynı şeyleri söylemiyordu. Aksine, onların imaretlerine işaret sadedinde; sağ eliyle Hz. Ebu Bekir’in, sol eliyle de Hz. Ömer’in elini tutmuş ve şöyle demişti:
“Benim gökte iki, yerde iki vezirim var. Göktekiler Cebrâil ve Mikâil; yerdekiler de Ebu Bekir ve Ömer’dir.”[5]

Diğer taraftan, gaybbîn gözüyle, olacakları görmüş ve dört raşid halifenin hilâfetlerine dair işaretlerde bulunmuştu. Hz. Osman’a (ra) gelince عَلَى بَلْوَى yani “imtihan ağırlıklı” kaydını ilave etmişti..;[6] ve öyle de Hz. Osman’ın hilâfeti biraz belalı olmuştu.

Evet, O, kadrosundaki insanları, onlardan daha iyi tanıyordu. Vazifelendirdiği şahıslarda vazife itibarıyla hiç falso olmamıştı. Ebu Zerr (ra), imarete talip olabilir; kendini bu işin altından kalkacak güçte görebilir; fakat Allah Resûlü, Ebu Zerr’i, Ebu Zerr’den daha iyi bilmektedir.
“Sen zayıfsın, bu iş ise ağırdır.” der ve ona imaret vazifesi vermez.


[1] Müslim, Fezâil, 132-133; İbn Kesîr, el-Bîdâye, 3/45-47.
[2] İbn Hâcer, İsâbe, 4/62; Mecmau’z-Zevâid, 9/330; Buhari, Menakibu’l-Ensar, 33.
[3] Mecmau’z-Zevâid, 9/330.
[4] Müslim, İmare, 16,17, Müsned, 5/173
[5] Kenzü’l-Ummâl, 11/563, 13/15.
[6] Buharî, Fezâilü’l-Ashâb, 5-7; Müslim, Fezâilü’s-Sahâbe, 29

Kaynak : Sonsuz Nur, İnsanlığın İftihar Tablosu, M. Fethullah Gülen, Nil Yayınları, Mart 2005
http://www.sonsuznur.net/index.php/content/view/424/40/


Hz. Safiyye'nin Rüyasını Anlatması

Peygamber Efendimiz, Hz. Safiyye'nin yüzünde bir darbe çürüğü gördü. Sebebini sordu. Hz. Safiyye izah etti:
"Kinane, b. Rebi ile evlendiğim ilk gece bir rüya görmüştüm. Rüyamda Medine tarafından bir ayın gelip kucağıma düştüğüne şâhid oluyordum. Bunu Kinane'ye anlatınca kızdı ve, 'Sen ancak Hicaz Hükümdarı Muhammed'e varmak istiyorsun!' diyerek yüzüme bir tokat vurdu. Onun izi kaldı." (1)
1: İbn-i Hişam, Sîre, c.3, s.351; İbn-i Sa'd, Tabakat, c.8, s.121.
Kaynak : Kaynak : Kainatın Efendisi, Peygamberimizin Hayatı - 2, Salih Suruç, Nesil Yayınları, 111. Baskı, Mart 2007, sayfa 413-414